Kapıdağ Yarımadası ve Erdek Gezi Notlarım

Çocukluğumdan beri her yazım Erdek'te geçti, bu sebeple Erdek'i çok severim ve nereye gidilir? nerede denize girilir? nerede ne yenir? gibi soruların cevabı tahmin edersiniz ki bende. :)

Motosiklet ile Erdek ve Kapıdağ Yarımadasını karış karış gezdim. Gezgin arkadaşlar, kampçılar ve motorcuların yararlanabileceği güzel bir yazı olacak.

Aslında bakarsanız Erdek merkezde yapılacak pek bir şey yok, en fazla denize girip çay bahçelerinde oturabilirsiniz. Ben daha çok Kapıdağ Yarımada'sının koylarından ve gizli kalmış bölgelerinden bahsedeceğim.

Seyit Gazi Tepesınden Erdek Manzarası

Kurbağlı Plajı

Balıkçıklar Kahvesi

Kurbağlı Plajı

Erdek Dalış Klübü

Erdek Kordon'da gün batımı

Kirazlı Manastırı, Manastır Şelalesi ve Ballıpınar Köyü

Erdek'ten Bandırma istikametine giderken yol üzerindeki Düzler köyünden girerek manastıra ulaşılabilir. Ufak bir tırmanıştan sonra Yukarı Yapıcı köyüne ulaşıyorsunuz, köyden sonrası toprak orman yolları, fakat çoğu aracın gidebileceği bir yol.

Yol üzerinde bizi Yukarı Yapıcı Göleti karşılıyor, güzel bir mola yeri.

Yukarı Yapıcı Göleti

Kirazlı Manastırından geriye kalan bir tek duvar aslında, mübadele yıllarına kadar rumlar tarafından dini eğitim veren bir yer olarak kullanılmış. Geçen 80 yılda bakımsızlıktan ve insanların harap etmesi sonucu bu hale gelmiş.

Her yıl Fener Rum Patriği burada ayin düzenler.

Kirazlı Manastırı daha fazla bilgi için; Bağlantı1 - Bağlantı2

Kirazlı Manastırı

Kapıdağ Yarımadası'nın antik dönemde bir ada olduğu belirlenmiştir, daha sonra coğrafi değişiklikler ile yarımadaya dönüşmüştür. Yarımadayı karaya bağlayan yaklaşık 1 km uzunluğunda bir boğaz vardır.

Kirazlı Manastırı kampımızdan fotoğraflar;

Manastır Şelalesi

Kirazlı Manastı'rından Ballıpınar Köyüne doğru giderken yol üzerinde bulunan bir şelaledir. İnmeside çıkmasıda zorludur, biz sıkı mangalcılar için bu bir engel değil. :)

Manastır Şelalesi

 

Kapıdağ Yarımadası Köyler ve Koyları 

Ege denizini aratmayacak bir sürü koy bulunduruyor burası, etrafını motosikletle gezmek çok keyiflidir fakat bir o kadar da yorucudur. Sık ve keskin virajlarda sürekli vites değiştirerek sürmekten başka şansınız yok. 

2017'den itibaren yarımadanın çevresindeki tüm yollar asfaltla kaplanmıştır. 

Gelin Adası

Tarihler 29 Nisan 2017'yi gösterdiğinde arkadaşımla birlikte denize girerek sezonu açtık, o gün deniz sıcaklığı 13 dereceydi. Şimdiye kadar girdiğim en soğuk deniz suyuydu. :)

29 Nisan 2017

TuranKöy

Büyükova

Ormanlı Köyü  (Şeytan köy)

2016 yılının Mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz Kapıdağ Turu Videosu

Şimdi ise konumunu sizlerle paylaşamayacağım bir kamp alanı fotoğraflarını göstereceğim, konumunu veremememin sebebi arazinin bir kişiye ait olmasından kaynaklı, araba ile gidemeyeceğiniz sadece arazi araçları ve motosikletlerin girebildiği müthiş bir yer, bütün yaz burada kampladık. Kıskandırmak gibi olmasın ama;

Bu yazımı da çeşitli manzara fotoğraflarıyla kapatıyorum.

Ege Akdeniz Turu - Ağustos 2017

Ağustos 2017'de gerçekleştirdiğim Ege - Akdeniz turumdan fotoğraflar 

Gezi rotası;

İlk Gün rotam Erdek-Ayvalık oldu, şansıma hava dehşet rüzgarlı olmasına rağmen yol boyunca arkadan esti. Çok rahat ve hızlı bir şekilde yolculuğumu tamamladım.

Ayvalık merkezde ilk işim Ayvalık Tostu yemek oldu ve akşam için güzel bir rose şarap alıp  kamp alanına gittim.

Kamp alanı çamlık kamping, her sene 1 kere gider konaklardım fakat bu sene son oldu, eski havası kalmamış.

Sarımsaklı Plajı, deniz buzzzz. :)

Cunda adası Rahmi M. Koç Müzesi

Rumlardan kalan bir kiliseyi restore ettirip, güzel bir müzeye çevirmişler. İçerisinde neredeyse her şey vardı.

Müze ile ilgili detaylı bilgi için; Tıklayınız.

Taksiyarhıs Kilisesi - Rahmi M. Koç Müzesi

Cunda Adasında güneşi batırıyorum.

Kamp alanından kareler.

Ertesi gün zorda olsa toplanıp yola çıkıyorum, hedefim İzmir sınırlarında bulunan Dikili ve Çandarlı'yı görmek ardından da Manisa/Turgutlu'da oturan arkadaşıma gidip geceyi orada geçirmek.

Dikili / Pisa Koyu

İzmir / Denizköy

Geceyi arkadaşımda geçirdikten sonra sabah erkenden yola çıkıyorum, hedefim Aydın/Didim'e ulaşmak, orada bir kamp yeri bulup bir kaç gün kalmak.

Yol üstünde Kuşadası'na uğrayıp denize giriyorum, günün sıcak saatlerinde motor sürmekten yana değilim.

Didim'e ulaştığımda bir kamp alanına gidiyorum fakat çok kalabalık, daha sonrasında internetten bir araştırma yapıyorum ve terk edilmiş bir devlet tesisi buluyorum, kamp alanı var.

Moka Pot - İtalyanların icadı olan bir kahve cezvesi, espressoya yakın bir kahve yapılıyor.

Didim'de bulunan meşhur Apollon Tapınağı'nı ziyaret ediyorum.

Apollon Tapınağı ile ilgili detaylı bilgi için; Tıklayınız.

Kaldığım yer hakkında araştırmalar yapıyorum ve burasının Tarım ve Köy İşleri bakanlığının yaklaşık 7-8 sene önce terk ettiği bir tesis olduğunu öğreniyorum. Kamp yapan sadece ben vardım.

Kamp alanı konumu için; Tıklayınız.

Didim'de 2 gün konakladıktan sonra Bodrum'a doğru yola çıkıyorum, bu ne kardeşim Ege-Akdeniz demişsin 3 günde Egeyi bitirdin diyebilirsiniz, kendimce haklı sebeplerim var. :) Bodrum'da yeğenimi görmek için bu kadar acele ediyorum. :)

Bodrum'da kendime çok güzel bir kamp alanı buldum, Bodrum/Göltürkbükü'ne bağlı Cennet Koyu, Bodrum'da kesilmemiş ormanın olduğu tek yer diyebilirim.

Cennet Koyu konumu için; Tıklayınız.

Bodrum/Cennet Koyu

Ortalama 40 derecede seyahat ediyorum, kaskın camını açtığımda fön makinesini suratıma tutuyorlarmış gibi hissediyorum, Cennet Koyu'na geldiğimde ilk işim denize girmek oluyor.

İşte Bodrum'a gelme sebebim biricik yeğenim Azra. :)

Burada iş icabı bulunan ve çadırda konaklayan Cem abi ve oğlu Doğukan ile tanıştım, 4 gün boyunca Bodrum'da idim ve çok güzel vakit geçirdim, onlara selamımı iletiyorum.

Sabah 7-8 gibi uyandığımda ilk işim denize girmek oluyor, böyle bir keyif yok. :)

Bodrum maceramdan sonra hedefim Marmaris.

Muğla / Gökova Körfezi

Marmaris'in biraz dışında kalan güzel bir kamp alanı öğreniyorum, denize sıfır, çadırımı kurup akşam yemeğimi yiyorum.

Marmaris ve çevresini geziyorum, sıcak elverdiğince tabiiki.

Marmaris / İçmeler

Bursa'dan daha yeşil bir yer varmış. Marmaris, her yer orman mükemmel bir havası var. Marmaris'ten sonraki durağım Fethiye. 

Ayrı olarak belirtmek isterim ki Marmaris'e inen virajlı yollarda motosiklet sürmek müthiş bir tecrube.

Aşıklar Yolu

Burada bir beach club ile anlaştım. Benim gibi birçok gezgin çadır kuruyor, çok güzel vakit geçirdim. Hepsi çok güzel insanlardı.

Fethiye / Çalış Plajı My Beach Club

Fethiye'ye hatta Ölüdeniz'e neden gelinir, tabiki yamaç paraşütü yapmak için gelinir, benimde hedefim buydu. Akşam gidip bir işletmeyle anlaşıyorum.

Yamaç Paraşütü Ölüdeniz'de bulunan 2200 metre yüksekliğindeki Babadağ'ın zirvesinden atlayarak yapılıyor ve yaklaşık 30-40 dakika havada kalıyorsunuz. Pilottan talep ettiğinizde paraşütle takla dahi atabilirsiniz. 

Ücreti sezon ortasında 250 TL işletmeye, 100 TL pilota ödeme yapıyorsunuz. Değer mi? Kesinlikle.

Beni uçuran pilot Halil abi ekim gibi geldiğinde çok daha uygun fiyatlara uçabilirsin dedi. 

Paraşütten sonra Belcekız plajında takılıyorum.

Ölüdeniz yakınlarında bulunan Kayaköy, bu fotoğrafları çekmek için zorlu bir tırmanış yapmam gerekti. :) 

Burası Rumlar'dan kalma bir köy tahmin edeceğiniz üzere, detaylı bilgiyi buradan bulabilirsiniz.

Ölüdeniz / Kayaköy

Fethiye ve çevresini gezmeye devam ediyorum, sırada Tlos Antik kenti var, söylenene göre burada 60.000 insan yaşamış zamanında. 

Tlos Antik Kenti ile ilgili bilgi için; Tıklayınız.

Tlos Antik Kenti

Tlos Antik Kenti yakınlarında Şelale Park adında suyu buzzz gibi bir yer buldum, aslında yanlış yere gitmişim fakat yine de memnun ayrıldım. Hava o kadar sıcaktı ki buz gibi suyun altına girip yıkanmak çok iyi geldi.

Tabi yıkanmaktan kastım 3 saniye falandır, suyun altına girdiğimde yaşadığım duyguları tarif etmemin imkanı yok. 

Fethiye Çalış plajından ayrılıp Antalya / Kaş'a bağlı Gelemiş köyüne gittim, burada daha önce konakladım çok memnun kalmıştım, bu yazda çok memnun ayrıldım, ortam şahane.

Camel Camping İletişim bilgileri için; Tıklayınız.

Burada biraz dinlendim, birazcık gezindim. Bir hanımefendiyle tanıştık, kendisi otostopla yolculuk ediyordu, onunla birlikte Kaputaş Plajına gittik. Kamp alanından 20 km müthiş manzara ile yolculuk ettik.

Kaputaş Plajı

Kamp alanımızda mangal yakmadan olmazdı. :)

Gelemiş köyünde 2 gün konakladım ve ardından Olympos-Çıralı'ya doğru yola çıktım.
Yoldan manzaralar.

Antalya / Kaş

Antalya / Finike

Çıralıya ulaştım ve bir kamp yeri buldum fakat bir sorun var, şişme yatağım son 5-6 gündür patlak ve kaldığım yerlerde minder vs. bulmam sayesinde problem yaşamamıştım. Hem yolculuğun verdiği yorgunluk hemde yerde yatmanın zorluğu birleşince Çıralıda 1 gün kaldıktan sonra dönmeye karar veriyorum.

Antalya / Çıralı

Planlarım içinde Burdur/ Salda Gölü'nde konaklamak vardı fakat yatak meselesi yüzünden geçerken uğramak durumunda kalıyorum.

Burdur / Salda Gölü

Salda Gölü rakımı yüksek olması sebebiyle yaz aylarında bile soğuk, çok güzel bir yer.

Salda gölünden sonra tekrar Turgutlu'da oturan arkadaşıma gidiyorum, sağ olsun beni ikinci kez ağırlıyor. Sonrasında Erdek'e dönerek yolculuğumu tamamlıyorum.